Atatürk Üniversitesi ile Kızılay’ın ortak çalışmaları sonucu elde edilen immün plazma yetmiş (70) yaşındaki kadın bir hastaya transfer edildi.
Koronavirüs hastalığını yenen insanların kanından, bu hastalığı durduracak antikorların bulunduğu plazma kısmının özel teknikler ile ayrıştırılarak, immün sitemi ile hastalığı yenemeyen ve klinik seyirleri ağırlaşan hastalara ‘hazır antikor’ olarak transfer edilmesini içeren immün plazma yöntemi, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yatan bir kadın hastada uygulandı.
Uygulanan tedavi yöntemi hakkında bilgi veren Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fuat Gündoğdu geçmişte birçok salgınlarda da kullanılan ve alternatif tedavilerden biri olarak kabul edilen immün plazma yönteminin Koronavirüs için de umut olduğunu söyledi. Gündoğdu, söz konusu plazmada yer alan ‘immünglobulin’ diye adlandırılan antikorların, yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısı çeken ve durumu giderek kötüleşen hastalarda tedavi edici özellik taşıdığını dile getirdi.
Gündoğdu uyguladıkları süreç hakkında ise şunları söyledi: “Hastanemizde COVİD-19 pozitif teşhisiyle tedaviye alınan ve ardından sağlığına kavuşarak taburcu edilen bir hastamızla iletişime geçerek kendisinden plazma tedavisinde kullanılmak üzere plazma bağışında bulunmasını talep ettik. Kızılay ile yaptığımız görüşmeler neticesinde donöre ulaşan Kızılay ekipleri gerekli testlerin ardından kan alımını gerçekleştirerek antikorları izole edilmiş plazmayı bize ulaştırdılar. Biz de vakit kaybetmeden uygun plazmayı durumu ağır seyreden bir hastamıza transfer ettik. Hastamızın durumunu sürekli takip ediyoruz. Bu hastalığı yenip sağlığına kavuşan ve bağışık kazanan kişilerden Kızılay’a başvurarak plazma bağışında bulunmalarını istiyoruz.”
Başka Bir Can İçin Çok Önemli
Koronavirüs pandemisiyle mücadele noktasında Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen plazma tedavisi yönteminin oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, bu yöntemin COVİD-19 tedavisinde henüz çok yeni bir uygulama olduğuna ve Çin başta olmak üzere bu hastalıkla mücadele eden diğer ülkelerde şimdiye kadar çok az hasta üzerinde plazma tedavisinin denendiğine dikkat çekti.
Tıp literatüründe plazma tedavisi hakkında çok fazla veri olmadığını belirten ve Koronavirüs salgını ile tekrar üzerinde çalışmaların başlatıldığını ifade eden Rektör Çomaklı, "Uygulanan plazma tedavisinin şu an sonuçlarının da tam olarak yorumlanamamasının sebebi de budur. Ancak Araştırma Hastanemizde uyguladığımız tedavi yöntemlerinin ardından pozitiften negatife dönen hastamızdan aldığımız kan örneklerini, Kızılay ile yapmış olduğumuz iş birliği çerçevesinde pozitif olan bir hastamıza uyguladık. Süreci yakından takip ediyoruz. Eğer olumlu bir sonuç elde edersek hızlı tedavide önemli bir aşama kaydetmiş olacağız" dedi.
Yapılan işlemin basit bir kan verme işleminden farklı olmadığını söyleyen Rektör Çomaklı, salgını atlatmış ve sağlığına kavuşmuş kişilerden tedaviye destek vermelerini ve başka bir can işin plazma bağışında bulunmalarını istedi.
KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRLÜĞÜ - 23.04.2020