100 Akademisyen 100 Sanayici ile Bir Araya Geldi
4. Üniversite-Sanayi İş Birliği Buluşması çerçevesinde 100 akademisyen ve 100 sanayici ile bir araya geldi.
Atatürk Üniversite ile Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansının (KUDAKA) ortaklığında düzenlenen “4. Üniversite-Sanayi İş Birliği Buluşması” Atatürk Üniversitesinde gerçekleşti. 100 akademisyenin, 100 sanayici ile bir araya geldiği buluşmada birebir görüşmeler yapıldı.
“Firmanızın İhtiyaç ve Taleplerini Akademisyenlerimizle Değerlendiriyoruz” misyonuyla düzenlenen buluşmaya Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çolaklı'nın yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Erzurum İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Erzurum İl Müdürü Umut Tan, KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Erzurum İl Koordinatörü Dr. Atilla Özlü, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Meclis Başkanı Saim Özakalın, Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Rasim Fırat, meslek odaları, kooperatif başkanları, sektör lider ve temsilcileri ile çok sayıda akademisyen katıldı.
Rektör Çomaklı: “Bilgi Değere Dönüşmelidir.”
Üniversite-sanayi iş birliğinin temel amacının, üniversitedeki bilimsel potansiyelin, sanayiye aktarılarak ekonomik değere dönüştürülmesi olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı: “ Bölgedeki firmaları inovasyon çalışmalarına yönlendirerek, üniversitedeki akademisyen ile sanayici arasında karşılıklı güvene dayalı, sürdürülebilir iş birliğini sağlamak amacıyla düzenlediğimiz üniversite-sanayi buluşmasının dördüncüsünde bir araya geldik. Değişen ve hızlı bir şekilde gelişen dünya düzeninde, birimler arasındaki iletişimi kuvvetli bir şekilde sağlamak başarının temel unsuru hâline geldi. Artık günümüzde firmalar, kurum ve kuruluşlar tek başlarına değil ortaklaşa iş birlikleri yaparak başarıya ulaşıyor. Bizim de bunu başarmamız lazım. Üniversite olarak bunun için yoğun gayret sarf ediyoruz. Paydaşlarımızla yaptığımız ortaklaşa projelerin yanı sıra kurum içi çalışmalarımızla da çağa ayak uyduruyoruz. 2017 yılı itibarıyla 41 patent başvurusunda bulunduk. Bu, üniversite tarihimizin en yüksek rakamı. 2018’de ise 50’nin üzerine çıkmak gibi bir hedefimiz var. Bildiğiniz gibi patent, bilginin değere dönüşmesidir. Eğer bir üniversitede bilgi değere dönüşmüyorsa orada bir yanlışlık var demektir” ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerin 8. Eğitim Dönemini Sahada Geçirmesi Öngörülüyor”
Ülkemizin teknolojide yakaladığı ivmenin sürekli hâle gelmesi için somut adımların devam etmesi gerektiğini dile getiren Rektör Çomaklı: “Bildiğiniz gibi yakın zamanda nükleer enerjinin temelleri atıldı. Bizim bir üst teknolojiye ulaşmamızı istemeyen unsurlar hep önümüze set çektiler ancak bunlar geride kaldı. Ülkemiz, bağımsız ve güçlü Türkiye olma yolunda emin adımlarla yürüyor. Bizler de sizlerle beraber bu yürüyüşe katkı sunacağız. Üniversiteler tanımlanırken sadece eğitim veren kurumlar olarak nitelendirilir ancak startını verdiğimiz “Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi” ile çok yönlü bir üniversite olma hedefine ulaşmak üzereyiz. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Sayın Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç hocamızın planlamaları dâhilinde öğrencilerin 8. eğitim dönemini sahada geçirmesi öngörülüyor. Önümüzdeki günlerde birkaç pilot bölümde bunu gerçekleştireceğiz.” dedi.
“Atatürk Üniversitesinin Değerinin Farkındayız”
Atatürk Üniversitesinin gerek bilim insanı anlamında gerekse teknoloji altyapı anlamında dünya çapında imkânlara sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ömer Çomaklı: “Araştırma-geliştirme noktasında ciddi bir başarı yakaladık. Bu yıl TÜBİTAK’a 113 proje sunduk. Üniversitemizin eğitimden sonra ikinci görevi olan araştırma-geliştirmeyi de başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Göreve geldiğimiz günden bugüne altını defaatle çizdiğimiz üçüncü nesil ise üniversite-toplum iş birliğidir. Esnaf odaları, sanayi kuruluşları, dernek, vakıf ve sivil toplum örgütleri ile sık sık bir araya gelerek üçüncü nesil üniversite anlayışı doğrultusunda istişarelerde bulunuyoruz. Çünkü bizim sadece Erzurum değil bölgesel bir konumumuz var. Bizim hastanemiz yılda bir buçuk milyon hasta bakıyor. Atatürk Üniversitesinin değerinin farkındayız, bu yüzden gece gündüz demeden çalışıyor, bu sorumluluğun bilinciyle aldığımız bayrağı yukarı taşımak için projeler üretiyoruz. Bu vesileyle katılımlarınız için teşekkür ediyor, toplantıların şehrimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
KUDAKA Genel Sekreteri Demirdöğen: “3T Sorunu Çözülmek Üzere”
Atatürk Üniversitesinin başlattığı Üniversite-Toplum buluşmalarına katkıda bulunmanın kendileri için gurur verici olduğunu belirten KUDAKA Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Demirdöğen: “Ben 1995 yılında üniversite-sanayi iş birliği ile ilgili çalışmalara başladığımda üç temel sorun tespit edip buna da 3T problemi demiştim. Bunlardan biri ‘Tarım’, ikincisi ‘Tolerans’, üçüncüsü ise ‘Tevazu’ydu. O günden bugüne bu problemler çözüldü diyemeyiz. Ancak Atatürk Üniversitesinin bu adımları ile belirli bir tanıma düzeyini geçtik. Bundan sonra yapacağımız şey birbirimizden nasıl faydalanabileceğimizi araştırmaktır. Bir tarafta bilgi, diğer tarafta sermaye var. Bilgi ve sermaye bir araya geldiğinde yatırıma dönüşüyor. Bu konuda ajans olarak her türlü desteğe hazırız. Bu hatırlatmadan sonra 4. Üniversite-Sanayi İş Birliği Buluşmasının verimli geçmesini diliyor katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
“Ülke Ekonomilerinin Kalkınmasında Girişimcilik Vazgeçilmez Bir Unsurdur”
Atatürk Üniversitesi ile KOSGEB arasındaki mesleki iş birlikleri sonucunda birçok üniversite mezununun kendi iş yerinin sahibi olduğunu ifade eden Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Erzurum İl Müdürü Umut Tan, ülke ekonomilerinin kalkınmasında girişimciliğin vazgeçilmez bir unsun olduğunu dile getirerek, öğrencilerin mezun olduktan sonra yeni işletme kurmak istedikleri zaman KOSGEB yeni girişimci desteğine başvurma hakkı kazanacaklarını söyledi. Bu buluşmaların istihdam açısından da oldukça önemli olduğunu ifade eden Tan, üniversite mezunlarının eğitim hayatlarının 8. dönemini alanları ile ilgili sektörlerde geçirmeleri, mezun olduktan sonra iş bulma kaygısını ortadan kaldıracaktır. Üniversitelerin sanayi sektörlerinden, sanayi sektörünün de üniversitelerden haberdar olması ülkemiz için hayati önem taşıyor. Bu kapsamda 4'üncüsünde yer aldığımız Üniversite-Sanayi İş Birliği Buluşmasının her kesime fayda getirmesini temenni ediyorum.” dedi.
Toplantı, akademisyenlerin sanayi kuruluşlarının temsilcileri ile yaptıkları oturum ve değerlendirme çalışmaları ile son buldu.
BASIN MERKEZİ