Verimli tarım arazilerini değerlendirmek, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve öğrencilerin teorik eğitimin yanında uygulamalı eğitim de görmeleri için çalışmalarını sürdüren Atatürk Üniversitesi, yerleşkesinde yer alan tarıma elverişli arazilerde ekimi yapılan buğday, karabuğday, dane mısır ve silajlık mısır hasadına başladı.

Atatürk Üniversitesi Bitkisel Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezinin 3 bin 500 dekar alanda buğday, 540 dekar alanda karabuğday, 150 dekar alanda dane mısır ve 340 dekar alanda silajlık mısır olmak üzere toplam 4 bin 500 dekar alanda gerçekleştirdiği tarımsal faaliyetler, Ziraat Fakültesi öğrencilerinin eğitim ve öğretimlerinde mesleki uygulama yöntemlerini tatbik etmelerin yanında akademisyenlere bölge tarımında kaliteyi ve verimi artırılabilmek amacıyla bilimsel çalışmalarını arazide deneyimleme ve araştırma imkânı tanıyor.

Deneyimli akademisyen kadrosu ve son teknolojik tarım makinalarıyla üretimin bütün aşamalarını Ziraat Fakültesi öğrencilerine aktaran Atatürk Üniversitesi, tarımsal ve hayvansal üretim faaliyetleriyle bölge üreticisine de örnek oluyor.

“Tarımsal Üretimi Her Yıl Artırarak İlerleme Kaydediyoruz”

Hasat dönemi hakkında konuşan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, gerçekleştirilen tarımsal ve hayvansal üretim çalışmalarının üniversite için katma değer oluşturmanın yanında ilgili alanlardaki öğrenciler için de uygulama olanağı sunduğunu söyledi.

Oldukça bereketli bir hasat döneminde olduklarını belirten Rektör Çomaklı, kuru şartlarda dekar alanda 350 kg buğday verimi beklediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Bu tarz çalışmalarla topluma katkı misyonunu yerine getiren üniversitemiz, verimli arazilerini tarım ve hayvancılıkla değerlendirerek ülke kalkınmasına fayda sağlıyor. Modern tekniklerle ekilen ve hasat edilen arazilerimizde en yüksek verimi almak için bilimsel yöntemleri kullanıyoruz. Tarımsal üretimle elde edilen ürünleri üniversitemiz bünyesindeki çiftliklerde yer alan hayvanlarımız için yem olarak kullanıyoruz. Toplam 4 bin 500 dekar alanda yaptığımız tarımsal üretimi her yıl artırarak ilerleme kaydediyoruz. Aynı zamanda üniversitemizin bilimsel yöntemleri ve tecrübesi bölge üreticisine de yol gösterici oluyor” dedi.

KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRLÜĞÜ – 24.08.2022