Atatürk Üniversitesi

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, 24 NİSAN İDDİALARINA YANIKDERE’DEN CEVAP VERDİ

Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi tarafından, her yıl 24 Nisan günü gündeme getirilen sözde Ermeni Soykırımına yönelik bir açıklama yapıldı.

1918 yılında Ermeni komitacılar tarafından hunharca katledilen 3 bin şehidin bulunduğu Yanıkdere Şehitliğinde yapılan açıklamaya Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Mevlüt Yüksel, Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi M. Tayfun Üstün ile merkezde görevli Öğr. Gör. Fatih Korkmaz ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Her sene olduğu gibi 24 Nisan tarihinde Ermeni diasporası, Ermenistan hükümeti, Ermenistan kamuoyu ve onları destekleyen çevrelerin, sözde soykırım iddiaları ile yine gündem oluşturma çabası içerisine girdiklerini belirten Merkez Müdürü Doç. Dr. Mevlüt Yüksel; ortaya atılan bu mesnetsiz iddiaların tarihi çarpıtmak, gerçeklerin üstünü örtmeye ve insanlığı aldatmaya çalışmak gayesinden başka bir amaca hizmet etmeyeceğini dile getirdi.

24 Nisan 1915 tarihinin iddia edildiği gibi Osmanlı Devleti tarafından Ermenileri hedef alan sözde soykırımın gerçekleştirdiği tarih olmadığını, aksine masum, günahsız on binlerce Müslüman-Türk’ü katleden Ermeni çetecilerine yönelik Osmanlı Devleti tarafından tedbir mahiyetinde bir dizi kararların aldığı tarih olduğunu belirten Doç. Dr. Yüksel, 10 bin Müslümanı katletmelerinin, bu tedbirin işe yaramadığını gösterdiğini, bunun üzerine 27 Mayıs 1915’te Sevk ve İskân Kanunun çıkartılmasıyla Osmanlı Devleti tarafından 600-700 bin civarındaki Ermeni nüfusun, can ve mal güvenlikleri temin edilerek savaştan daha uzak bir konumdaki Suriye-Halep vilâyetlerine sevk ve iskân edildiğini aktardı.

“Türk Milleti, Tarihin Her Döneminde İnsanlığa Umut Işığı Olmuştur”

Türkiye’yi sözde soykırımla itham etmeye çalışan gerek dıştaki ve gerekse içteki siyasetçilere seslenen Yüksel, eğer soykırım yönünde gerçek bir karar almak isteniyorsa; Ermeni terörünün 1890-1909, 1909-1915- 1918-1922, 1973-1985, 1991-1992 yılları arasındaki katliamlarını yahut EOKA mensubu Rumların 1974 yılında Kıbrıs Türklerine karşı yaptıkları mezalimleri “soykırım” olarak tanıyabileceklerini ifade ederek açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Tarihin her döneminde insanlığa umut ışığı olan Türklerin şerefli geçmişinde ne soykırım ne de katliam bulunmamaktadır. Medeniyet nurları taşıyan, parlak ve şanlı tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmayan Türk milleti, vicdanları taşlaşmış, elleri milyonlarca insanın kanıyla kirlenmiş, siyasi sicilleri bozuk yönetimlerin temsilcisi olanlardan ders alacak değildir. Diğer taraftan Gazi Meclisimiz TBMM’nin çatısı altında, Türkiye’yi ve Türkleri sözde soykırımla itham eden önergeyi gündeme taşıyan ve destekleyenleri de tarihi çarpıtma gayreti içerisinde gösterdikleri bu eylemlerinden ötürü şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz.”

Rektör Çomaklı: “Analar Oğulsuz, Kadınlar Dul, Çocuklar Yetim Kalamadı, Hepsi Öldürüldü”

Ermeni çetelerinin bölgede gerçekleştirdikleri katliamların Atatürk Üniversitesi mensubu bilim insanlarınca 1986-1990 yılları arasında ve 2010 yılında yapılan bir dizi toplu mezar kazı çalışmalarıyla da dünya kamuoyunun bilgisine sunulduğunu, 1890’lı yıllardan başlayıp günümüze kadar devam eden bu süreçteki kanıtlı ve belgeli olaylar silsilesi neticesinde asıl soykırıma uğrayanların Müslüman-Türkler olduğu gerçeğinin gözler önüne serildiğini aktaran Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Ermeni çetelerinin yapmış olduğu insanlık dışı vahşetin yaşandığı yerlerin başında gelen Erzurum’un haklı davasını dünya kamuoyunun bilgisine sunmak ve tarihi gerçekler ışığında olayları değerlendirmek amacıyla Atatürk Üniversitesi olarak çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Bu çalışmalar ışığında; Hınçak ve Taşnak Ermeni çetelerinin Alaca’da, Ilıca’da, Tepeköy’de, Börekli Köyde, Erzurum merkezdeki Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa Konaklarında, Hacı Ahmet Ağa Hanında, ismini Ermeni çetelerinin katliamlarından alan Yanıkdere’de, Soğucak’ta Dumlu’da Tufanç’ta Yeşil Yayla Köyünde, Hasankale’de, Tımar’da, Köprüköy’de, Karaurgan’da Sarıkamış’ta, Kars’ta, Derecik’te, Iğdır’da, Hakmehmet ve Oba Köylerinde hatta Nahçıvan’da ve Azerbaycan’ın bir kısım yerlerinde yüzbinlerce Müslüman Türk’ü katlettiği görülmektedir” şeklinde konuştu.

“İnsanlarımız Akla Gelmeyecek Yöntemleriyle Acımasızca Katledildi”

Arşiv belgelerinin verdiği bilgiler doğrultusunda yaklaşık 12 bini Erzurum’da olmak üzere Doğu Anadolu’da 519 bin civarında masum Müslüman-Türk, Ermeni çetelerinin akla gelmeyecek yöntemleriyle acımasızca şehit edildiğini belirten Rektör Çomaklı: “Bu süreçte analar oğulsuz, kadınlar dul, çocuklar yetim kalamadı, hepsi öldürüldü. Hayattan vahşice koparılan insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğliyorum. Bugün bir kez daha masumların canına kastedenleri lanetliyor, bu ülkenin tarihsel hak ve çıkarlarını korumak yerine tarihin utanç lekesi olan bu olaylara yardakçılık edenleri şiddetle kınıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRLÜĞÜ – 26.04.2022
Paylaş Paylaş Paylaş
Atatürk
Üniversitesi
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü
25240 Erzurum
Rektörlük: +90 442 231 1111
Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi: +90 850 255 0282
Araştırma Hastanesi: +90 442 344 6666
Klinik Diş Hekimliği: +90 442 236 0944

Üniversite Tercihleri

Takip Edin


Radyo Üniversite


Üniversite Yayınevi