Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesi, 65 yıllık eğitim öğretim hayatı boyunca verdiği mezunlarla ülke kalkınmasına önemli katkılarda bulunarak, topluma hizmet ve halkla bütünleşme misyonunu da yerine getiriyor.
1957’den beri geçen 65 yılda yüzbinlerce mezun veren Atatürk Üniversitesinde yıllarını geçiren mezunlar da sık sık üniversitede toplanarak eski günleri yad ediyor.
Bu kapsamda Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1976-1982 dönemi mezunları ise 40. yıl mezuniyet buluşma programında bir araya geldiler. Prof. Dr. Gülay Güllülü ve Dr. Rahmi Özkurt’un organize ettiği programa, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen doktorlar eski günleri hatırlayarak 40 yıl öncesine gittiler.
Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda gerçekleşen programda mezunlar adına konuşan Prof. Dr. Gülay Güllülü ve Dr. Rahmi Özkurt, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezuniyetin 40. yılı münasebetiyle ülkemizin dört bir tarafından büyük bir heyecanla gençliklerini ve hatıralarını tekrar yaşamak için bir araya geldiklerini söylediler.
“Meslek Öğrenmenin Yanında İnsana Saygı, Mesleğe Saygıyı, Etik Değerler ve Yurtseverlik Gibi Erdemleri de Öğrendik”
Güllülü ve Özkurt: “Bizler bu kadim şehirde bu çağdaş bilim yuvasında saygınlığı olan bir meslek öğrenmenin yanında insana saygı, mesleğe saygıyı, etik değerler ve yurtseverlik gibi erdemleri de öğrendik. Bizleri bu güzel erdemleri aktaran yöneticilerimize hocalarımıza üst sınıftaki ağabey ve ablalarımıza ve bize her konuda yardımcı olan fakültemiz personeli ile kantincilerimize de teşekkür borçluyuz. Ülkemizin geleceği değerli genç doktor adaylarına da birkaç sözümüz olacak. Ülkemizin bu kadim şehrini köklü üniversitesini ve fakültesini sevin ve buradan azami derecede yararlanmaya gayret gösterin. Yarın mesleğe başladığınızda buranın önemini büyüklüğünü ve size verilenlerin kıymetini ve ne kadar iyi bir eğitim almış olduğunuzu anlayacaksınız.
Toplantımıza maalesef sınıf arkadaşlarımızın bazıları, kimi sağlık sorunları kimi iş yoğunluğu gibi nedenlerle katılamadı. Öte yandan bazı arkadaşlarımız da erken yaşlarında aramızdan ebediyen ayrıldılar. Bu vesileyle kendilerini rahmetle, katılamayan arkadaşlarımızı da sevgi ve hasretle anıyoruz. Toplantının düzenlenmesinde bizleri teşvik eden ve hiçbir yardımı esirgemeyen Üniversitemizin değerli Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı beyefendi ve çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyor, saygılarımızı ve şükranlarımızı sunuyoruz” dediler.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Fatih Albayrak ise Doğu Anadolu’da kurulan ilk Tıp Fakültesinin Atatürk Üniversitesinde kurulduğunu belirterek, Türkiye’nin ise 5. Tıp Fakültesi olma özelliğini taşıdığını söyledi.
60 yıllık bir bilgi birikimine sahip Tıp Fakültesinin şimdiye kadar binlerce mezun verdiğini hatırlatan Albayrak, sağlık sistemindeki gelişimin verilen mezunlarla doğru orantılı olduğunu ifade ederek, Araştırma Hastanesinin ise tüm Doğu Anadolu ve bölge ülkelerine hizmet eden bir sağlık kompleksi olduğunu vurguladı.
Katılımcıların davetiyle onur konuğu olarak yer alan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, bu anlamlı programa ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, Atatürk Üniversitesinin mezunlarla hiçbir zaman bağını koparmadığını aktardı.
“Üniversitemiz Mensup ve Mezunları, Almış Oldukları Eğitim ve Kazandıkları Donanımla Ülkemize Hizmet Etmektedir”
Kurtuluşu başlatan şehir olarak tarihe geçen Erzurum ve Üniversiteler kuran Atatürk Üniversitesi bilimin akademik hayata yansıması kadar sosyal, beşerî ve insani hayata katkısını da hep ön planda tutmuştur. Hemen her alanda üniversitemiz mensup ve mezunları, almış oldukları eğitim ve kazandıkları donanımla ülkemize hizmet etmektedir. Şüphesiz bu Atatürk Üniversitenin büyüklüğünün göstergelerinden birisidir” sözleriyle konuşmasına başlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, geçen 40 yıl içerisinde üniversitenin büyük bir değişime uğradığını söyledi.
Atatürk Üniversitesinin başarılarını “Araştırma Üniversitesi” sıfatıyla tescillediğini ve bir dünya üniversitesi haline geldiğini belirten Rektör Çomaklı, tüm bunların yanında dış kaynaklı proje sayısının her geçen gün artması, nitelikli yayın sayısında belirgin yükseliş, kurumsal kimlik ve markalaşma yolunda atılan önemli adımların, dünya üniversitesi olma yolunda büyük dönüşümler olduğu aktardı.
“Üniversitemiz 65 Yıllık Geleneği ve Kültürüyle Kendini Yenilemeye Devam Ediyor”
Rektör Çomaklı: “Yıllar içerisinde değişmeyen bir gerçek var; o da Atatürk Üniversitesinin kültürüyle, akademisyenleriyle, öğrencileriyle, mezunlarıyla Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olduğu ve öyle olmaya devam edeceğidir. Üniversitemiz 65 yıllık geleneği ve kültürüyle kendini yenilemeye devam ediyor. Bu yenilenme ve dönüşüm içerisinde mezunlarımızla bağımızı her geçen gün güçlendirmenin çabası içerisindeyiz. Bu kapsamda Rektör olarak göreve geldiğimde yaptığım ilk işlerden birisi Kariyer Planlama ve Mezun İzleme Uygula ve Araştırma Merkezini kurmak oldu. Çünkü biliyoruz ki aile bağlarımızı güçlendirdikçe başarı kaçınılmaz olacaktır.
Bugüne kadar başarılı çizgisiyle Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumları arasında yer alan Atatürk Üniversitesi, bundan böyle de güçlenerek, siz saygıdeğer mezunlarımızın katkılarıyla yoluna devam edecektir. Son olarak yıllar önce eğitim aldığınız, acı tatlı hatırlar yaşadığınız bu şehri ve sonbaharın renk cümbüşüyle harika manzaralar sunan güzel kampüsümüzü doya doya gezmenizi öneriyor, hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Programın sonunda Rektör Çomaklı, 40. yıl mezunlarına teşekkür belgelerini ve plaketlerini takdim ederek, hatıra fotoğrafında yer aldı.
Tıp fakültesi mezunları adına ise Prof. Dr. Gülay Güllülü ve Dr. Rahmi Özkurt, Rektör Çomaklı’ya teşekkür plaketi ve çiçek takdim ettiler.
Program, tıp fakültesi mezunları tarafından hazırlanan 40. yıl marşının okunmasıyla sona erdi.
KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRLÜĞÜ – 14.10.2022