Türk dili, geçmişi ve hâlihazırdaki durumu göz önüne alındığında oldukça geniş bir alana yayılan bir dildir. Kurdukları büyük devletlerle dünya tarihine yön veren Türkler, bu sayede dillerinin bir dünya dili olmasını sağlamışlardır. 19. yüzyılının savaş ve yıkımlarının olumsuzluklarından etkilenmiş olan Türk soyluların, diğer dünya dillerinin etki alanına girmiş olmaları kendileri açısından bir kayıptır. Savaşların ve neden oldukları olumsuz etkilerinin bir ölçüde azaldığı yeni dünya düzeninde, Türk dilinin yeniden yıldızının parlamaya başlaması onur vericidir. Üniversitemizin de bu olumlu gelişmeye ilgisiz kalmaksızın Türk dilini başka ulusların fertlerinin yaygın olarak kullandığı bir dil hâline getirme çabalarından uzak durması düşünülemezdi. Türk dilinin ana dili Türkçe olmayanlara öğretilmesi amacıyla konumu yeniden belirlenen ATATÖMER, bu konumunu kısa sürede güçlendirmiştir. Artık birimimiz, Üniversitemizde öğrenim hakkı kazanan öğrencilerin yanı sıra öğrenci olmadıkları hâlde, Türkçe öğrenmek isteyen yabancı uyrukluların da tercih ettikleri bir kurum hâline gelmiştir. Gelecekte bu hizmetleri yalnız Üniversitemiz bünyesinde değil, yurt dışındaki şubeler ve hizmetlerle de yürütmeyi arzu ediyoruz. Merkezimizin misyon ve vizyonuna uygun olarak yürüteceğimiz faaliyetlerle hem Türk dilinin dünya dili olması hem de Atatürk Üniversitesinin uluslararası konumunu güçlendirmesi yolunda yürümeye devam edeceğiz.